ALMANYA

Son dönemde yetiştirdiği farklı neslin çıraklık ve kalfalık dönemlerini geçen Avrupa ve Dünya şampiyonlarında geride bırakan Almanların deneyim sahibi yeni ekolünün ustalık döneminden beklentisi 24 yıllık özlemi dindirerek kupayı dördüncü kez müzesine götürmek

Kaleciler: Manuel Neuer (Bayern Münih), Roman Weidenfeller (Dortmund), Ron-Robert Zieler (Hanover 96)
Savunmacılar: Jerome Boateng (Bayern Münih), Kevin Grosskreutz (Dortmund), Erik Durm (Dortmund), Benedikt Hoewedes (Schalke 04), Mats Hummels (Dortmund), Per Mertesacker (Arsenal), Philipp Lahm (Bayern Münih)
Orta sahalar: Julian Draxler (Schalke 04), Matthias Ginter (Freiburg), Mario Gotze (Bayern Münih), Christoph Kramer (Mönchengladbach), Sami Khedira (Real Madrid), Toni Kroos (Bayern Münih), Thomas Muller (Bayern Münih), Mesut Ozil (Arsenal), Lukas Podolski (Arsenal), Marco Reus (Dortmund), Andre Schuerrle (Chelsea), Bastian Schweinsteiger (Bayern Münih)
Forvetler: Miroslav Klose (Lazio)
Savunmacılar: Jerome Boateng (Bayern Münih), Kevin Grosskreutz (Dortmund), Erik Durm (Dortmund), Benedikt Hoewedes (Schalke 04), Mats Hummels (Dortmund), Per Mertesacker (Arsenal), Philipp Lahm (Bayern Münih)
Orta sahalar: Julian Draxler (Schalke 04), Matthias Ginter (Freiburg), Mario Gotze (Bayern Münih), Christoph Kramer (Mönchengladbach), Sami Khedira (Real Madrid), Toni Kroos (Bayern Münih), Thomas Muller (Bayern Münih), Mesut Ozil (Arsenal), Lukas Podolski (Arsenal), Marco Reus (Dortmund), Andre Schuerrle (Chelsea), Bastian Schweinsteiger (Bayern Münih)
Forvetler: Miroslav Klose (Lazio)
90’ların sonunda fikri bazda oluşan yeniden yapılandırmanın ilk sonuçlarını 2010 yılında gerçekleşen Dünya Kupası’nda alan Almanlar, hedeflerini yükseltmiş olsa da 2012 Avrupa Şampiyonası sonrası yükselişinin sekteye uğradığını söyleyebiliriz. Sakatlıklar, savunma hattında yaşanılan sıkıntıların yanı sıra oyunun kaderini belirleyecek olan kaptan Lahm’ın 30 yaşından sonra farklı mevkide görev yapması ile sistem çıkmazlarının yanı sıra formsuzluklar Joachim Löw’ün son iki yılda yaşadığı sorunların sadece bir bölümünü oluşturuyor. Son dönemde sakatlanan Lahm ve Neuer’e Khedira gibi pek çok oyuncunun da sezon içi sakatlıklarla boğuşup ritmini bulamamasının eklenmesi Almanya’nın en önemli sorunu olarak turnuva öncesi göze batıyor. Hummels’in forma girmesi ile Mertesacker’in düzenli bir şekilde Premier League’de oynaması son iki yılda yaşanılan tandem sorununu kısmen gidermiş olsa da Lahm’ın merkeze çekilmesi durumunda her iki kanat bekinin de devşirme ya da tecrübesiz genç yetenek ile kapatılacak olması Almanların hücumunu da derinden etkileyecek. İlkay Gündoğan gibi Mario Gomez’in de yaşadığı ağır sakatlık sonrası kadroya dahil edilmemesi ile beraber Klose’nin yaşı da düşünüldüğünde ofansif ön alan oyuncuların bolluğunda Joachim Löw “sahte dokuz” formatını da düşünecektir belki ama bugüne kadar olan önemde Almanların bu oyun sistemi ile vasatın üzerine çıkamadığını da söyleyebiliriz.
Öte yandan oyunun kaderini değiştirecek yaratıcı oyuncuların fazlalılığıyla beraber kadro kalitesinde Löw ile geçirilen üç turnuvaya göre artış olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yıllar sonra uluslararası kupa kazanma başarısı da yakalayan Lahm ve Schweinsteiger’in tecrübesi ve Mesut Özil, Schürrle, Khedira, Mertesacker gibi oyuncuların farklı liglerdeki deneyimleri de artı olarak Almanların hanesine yazılabilir. Beklerde yaşanılan kıtlık ile ön üçlüye alternatif oyuncu sayısının fazlalığı Löw’ün kadro kurmada sıkıntı yaşamasına ve her maçta en az bir yıldızı yedek bırakmasını da zorunlu kılıyor. Almanlar hedefini yükseltti belki ama son iki yılı baz aldığımızda umutların da geçmiş yıllara göre azaldığını söyleyebiliriz.
Takımın yıldızı

Gözler onda

Teknik direktör

PORTEKİZ
Elemelerin gevşek, büyük turnuvaların sürpriz takımı olan Portekiz, Cristiano Ronaldo önderliğinde bu kez geçtiğimiz turnuvaların da bir adım ötesine geçmek niyetinde.

Kaleciler: Beto (Sevilla), Eduardo (Braga), Rui Patrício (Sporting).
Savunmacılar: Andre Almeida (Benfica), Bruno Alves (Fenerbahçe), Fabio Coentrao (Real Madrid), Joao Pereira (Valencia), Neto (Zenit St Petersburg), Pepe (Real Madrid), Ricardo Costa (Valencia).
Orta sahalar: Joao Moutinho (Monaco), Miguel Veloso (Dynamo Kiev), Raul Meireles (Fenerbahçe), Ruben Amorim (Benfica), William Carvalho (Sporting Lisbon), Rafa (Braga).
Forvetler: Cristiano Ronaldo (Real Madrid), Eder (Braga), Helder Postiga (Lazio), Hugo Almeida (Beşiktaş), Nani (Manchester United), Varela (Porto), Vieirinha (Wolfsburg)
Savunmacılar: Andre Almeida (Benfica), Bruno Alves (Fenerbahçe), Fabio Coentrao (Real Madrid), Joao Pereira (Valencia), Neto (Zenit St Petersburg), Pepe (Real Madrid), Ricardo Costa (Valencia).
Orta sahalar: Joao Moutinho (Monaco), Miguel Veloso (Dynamo Kiev), Raul Meireles (Fenerbahçe), Ruben Amorim (Benfica), William Carvalho (Sporting Lisbon), Rafa (Braga).
Forvetler: Cristiano Ronaldo (Real Madrid), Eder (Braga), Helder Postiga (Lazio), Hugo Almeida (Beşiktaş), Nani (Manchester United), Varela (Porto), Vieirinha (Wolfsburg)
Portekiz, grup elemelerindeki gevşekliği sebebiyle her turnuva öncesi hak ettiği saygıyı görmekte zorlanır. Eleme performansı ve kimliği biraz Türkiye’yi de andırır bu açıdan. Kendinden alt seviyedeki takımlara gereksiz puan kayıplarıyla zaman zaman hayat memat maçlarına dahi çıkar ama play-off’tan da olsa turnuva sahnesine çıktığında Portekiz her daim çeyrek final ve ötesine aday bir takımdır. Üstelik eski çalkantılı günlerinin aksine kaptan Cristiano Ronaldo etrafında tamamen kenetlenmiş, takım olmayı başarmış ve oyun stili netleşmiş bir Portekiz var. Bunda da en büyük pay sahibi şüphesiz Paulo Bento.
Ronaldo’ya, “Goller ketçap gibidir” aforizmasını kastıran verimsiz Carlos Queiroz günlerini çoktan unutturan Bento, Ronaldo’nun en başarılı olabileceği, elindeki malzemeye en uyumlu takımı buldu ve bu takımla Euro 2012’de yarı final, öncesinde Dünya Kupası’nda çeyrek final görüp iki turnuvanın da şampiyonu olan İspanya’ya burun farkıyla yenildi. Üstelik bu turnuvada başka bir faktör de devrede olacak: Seyirci.
Portekiz adına göz ardı edilen detaylardan belki de en önemlisi Brezilya’da çok ciddi bir tribün desteğine sahip olacak. Zaten Portekizce konuşulan bir ülkede oynayacakları gibi, Portekiz’le doğrudan göbek bağı bulunan milyonlarca insan Brezilya’da yaşıyor. Final oynadıkları Euro 2004’e en yakın ortamı 10 yıl sonra, Güney Amerika’da bulacaklar. Ayrıca Ronaldo çok daha tecrübeli, diri ve artık Lionel Messi ile bitmek tükenmek bilmeyen çekişmesinde fark yaratabileceği alanın Dünya Kupası olacağının farkında.
Paulo Bento’yla kanıksanan, hızlı hücumlara dayalı Ronaldo 4-3-3’üne bu sezon büyük oyuncu potansiyelini göstermiş William Carvalho’nun eklenmesiyle Portekiz turnuvanın en izlenesi ekiplerinden bir tanesi olacak. Takımın 8 numarası, beyni Joao Moutinho’nun Monaco’da sallantılı bir sezon geçirmiş olması elbette istenilen bir durum değildi ancak toplamda diri bir Portekiz izleyeceğimiz aşikar… Yarı finalde kupayı hedefleyen bir Portekiz görürseniz hiç şaşırmayın.
Takımın yıldızı

Gözler onda

Teknik direktör

GANA
Son Dünya Kupası’nda yarı finalin eşiğinden dramatik bir şekilde dönen Gana bu turnuvaya da oldukça güçlü geldi.

Kaleciler: Fatau Dauda (Orlando Pirates), Adam Kwarasey (Stromsgodset), Stephen Adams (Aduana Stars)
Savunmacılar: Samuel Inkoom (Platanias), Daniel Opare (Standard Liege/Porto), Harrison Afful (Esperance), John Boye (Rennes), Jonathan Mensah (Evian), Rashid Sumalia (Mamelodi Sundowns)
Orta sahalar: Michael Essien (AC Milan), Sulley Muntari (AC Milan), Rabiu Mohammed (Kuban Krasnodar), Kwadwo Asamoah (Juventus), Emmanuel Agyemang-Badu (Udinese), Afriyie Acquah (Parma), Christian Atsu (Vitesse), Albert Adomah (Middlesbrough), Andre Ayew (Marseille), Mubarak Wakaso (Rubin Kazan)
Forvetler: Asamoah Gyan (Al Ain), Kevin-Prince Boateng (Schalke 04), Abdul Majeed Waris (Valenciennes), Jordan Ayew (Sochaux)
Savunmacılar: Samuel Inkoom (Platanias), Daniel Opare (Standard Liege/Porto), Harrison Afful (Esperance), John Boye (Rennes), Jonathan Mensah (Evian), Rashid Sumalia (Mamelodi Sundowns)
Orta sahalar: Michael Essien (AC Milan), Sulley Muntari (AC Milan), Rabiu Mohammed (Kuban Krasnodar), Kwadwo Asamoah (Juventus), Emmanuel Agyemang-Badu (Udinese), Afriyie Acquah (Parma), Christian Atsu (Vitesse), Albert Adomah (Middlesbrough), Andre Ayew (Marseille), Mubarak Wakaso (Rubin Kazan)
Forvetler: Asamoah Gyan (Al Ain), Kevin-Prince Boateng (Schalke 04), Abdul Majeed Waris (Valenciennes), Jordan Ayew (Sochaux)
Afrika kıtasının son yıllardaki en istikrarlı takımı gücünden çok fazla şey kaybetmemiş formasyonuyla tekrar karşımızda. Mısır’ı playoff maçlarında sürklase edip kupaya katılmaya hak kazandılar.
Black Stars lakaplı Batı Afrika ekibi Kwesi Appiah’la birlikte dinamik ve dirençli kimliğini devam ettiriyor. En belirgin planları topu ayaklarında tutmak. Hücum bölgesine sabırlı ve takım hâlinde ulaşmayı tercih ediyorlar. Beklerin ve orta saha oyuncularının sürekli desteği dönen topların da hızlı tehlike yaratmasına engel oluyor.
Gana’nın en büyük artısı Essien ve Muntari gibi iki A sınıf isme sahip olması. Kariyerlerinin top dönemlerini yaşamıyor olsalar da sahadaki varlıkları inanılmaz derecede güven veriyor diğer oyunculara. Andre Ayew’in ve Gyan Asamoah’ın da tecrübeleri bu iki oyuncuyu tamamlayan diğer pozitif durumlar.
Son iki Afrika Kupası’nda ortaya çıkan, antrenör Kwesi Appiah’ın da çözüm bulmakta zorlandığı bireysel savunma hataları takımın en büyük belası. Eskişehirsporlu Akaminko’nun da eşlik ettiği defans hattı her an bombayı patlatacak potansiyelde. Gana’nın Portekiz ve Almanya’yla aynı grupta olduğunu da hesaba katarsak çok fazla dikkatli olmaları gerektiği aşikar.
Takımın yıldızı

Gözler onda

Teknik direktör

ABD
Brezilya’ya akıllarda çok sayıda soru işaretiyle gelen ABD, her Dünya Kupası’nda yaptığı gelişimi 2014’te de sürdürebilecek mi? Jürgen Klinsmann, bu konuda, milli takım tecrübesi yüksek oyuncuları, Michael Bradley, Clint Dempsey ve Jozy Altidore’a güveniyor

Kaleciler: Brad Guzan (Aston Villa), Tim Howard (Everton), Nick Rimando (Real Salt Lake).
Savunmacılar: DaMarcus Beasley (Puebla), Matt Besler (Sporting Kansas City), John Brooks (Hertha Berlin), Geoff Cameron (Stoke City), Timmy Chandler (Nürnberg), Omar Gonzalez (LA Galaxy), Fabian Johnson (Hoffenheim), DeAndre Yedlin (Seattle Sounders).
Orta sahalar: Kyle Beckerman (Real Salt Lake), Alejandro Bedoya (Nantes), Michael Bradley (Toronto FC), Brad Davis (Houston Dynamo), Mix Diskerud (Rosenborg), Julian Green (Bayern Münih), Jermaine Jones (Beşiktaş), Graham Zusi (Sporting Kansas City).
Forvetler: Jozy Altidore (Sunderland), Clint Dempsey (Seattle Sounders), Aron Johannsson (AZ Alkmaar), Chris Wondolowski (San Jose Earthquakes)
Savunmacılar: DaMarcus Beasley (Puebla), Matt Besler (Sporting Kansas City), John Brooks (Hertha Berlin), Geoff Cameron (Stoke City), Timmy Chandler (Nürnberg), Omar Gonzalez (LA Galaxy), Fabian Johnson (Hoffenheim), DeAndre Yedlin (Seattle Sounders).
Orta sahalar: Kyle Beckerman (Real Salt Lake), Alejandro Bedoya (Nantes), Michael Bradley (Toronto FC), Brad Davis (Houston Dynamo), Mix Diskerud (Rosenborg), Julian Green (Bayern Münih), Jermaine Jones (Beşiktaş), Graham Zusi (Sporting Kansas City).
Forvetler: Jozy Altidore (Sunderland), Clint Dempsey (Seattle Sounders), Aron Johannsson (AZ Alkmaar), Chris Wondolowski (San Jose Earthquakes)
Jürgen Klinsmann’ın prese ve tempoya dayalı oyun sistemi ABD kadrosu için biçilmiş kaftan. Takımın bekleri Michael Parkhurst ve DeMarcus Beasley’nin ofansif yönlerinin kuvvetli olması Birleşik Devletler’in etkili kanat akınları yapabilme şansını veriyor. Orta sahada Jermain Jones, Beşiktaş’ta beklenileni veremese de milli takımda her zaman belli bir seviyenin üzerinde oyun sergiliyor ve savunmada üzerine düşeni yerine getiriyor. Takımın beyni konumundaki Michael Bradley’nin MLS’de iyi bir sezon geçirerek kupaya gelmesi ABD’nin bir diğer avantajı. Landon Donovan’ın olmadığı hücum hattında Jozy Altidore’ın Sunderland’de geçirdiği verimsiz sezon Klinsmann için en büyük sorun. Clint Dempsey’nin yanına Altidore yerine Hollanda’da harika bir sezon geçiren Aron Jóhannsson’u görürsek şaşırmamak gerek. Alman teknik adamın Avrupa’da forma giyen fakat vasat altı sezon geçiren futbolcularından gerekli verimi alamama ihtimali de bir diğer önemli sorun. ABD’nin Gana, Almanya ve Portekizli gruptan çıkabilmesi için elemelerde yaşadığı oyun içerisindeki istikrar sorununu Brezilya’da devam ettirmemesi gerekiyor.

Takımın yıldızı
Sekiz yıl önce henüz 18’indeyken Hollanda ligine adım attığında onun Avrupa futbolundaki en başarılı Kuzey Amerikalılardan biri olacağını kimse düşünmüyordu.Michael Bradley, Heerenveen’de geçirdiği iki sezonda attığı 16 gol hücumda ne kadar verimli olabileceğini gösterdi. Hollanda’nın ardından Almanya’da da İtalya’da da orta sahanının iki yönünde de ne kadar faydalı olabileceğini ispatladı. Roma’nın alternatifleri bol orta sahasında devamlı forma giyemeyeceğini anlayıp MLS’e geri dönmesi kariyeri için bir iniş gibi görünse de beklentilerin çok fazla olduğu bir takımda sezona iyi başladı Brezilya’ya formda geliyor. ABD’nin hücumdaki beyni o olacak, atakları o yönlendirecek.
Gözler onda

Teknik Direktör

0 yorum:
Yorum Gönder