My Name Is Higuain... Gonzalo Higuain!

Arjantin 1990 Dünya kupasından sonra ilk kez yarı finale çıktı. Bu maçın yıldızı tartışmasız Higuain'di. Arjantinli yıldız turnuvada 4 maç yattıktan sonra öyle bir performans ortaya koydu ki takımını hep üst düzeyde tuttu ve takımına yarı finali getiren golü attı. Arjantin içinse en önemli kayıp sakatlanan Di Maria oldu.

Kadrolar açıklandığı zaman iki takım adına sadece 1'er isim sırıtıyordu, aslında sırıtıyor demek yanlış, 1'er isim sürpriz olarak değerlendirilebilir. Arjantin için Basanta, Belçika için Origi. Origi son ABD maçında iyi oynamıştı fakat Lukaku ABD maçında turu getirmişti ve iyide oynamıştı bu yüzden Origi sürpriz. Basanta yerine 1 yıldan beri sol beki kimseye bırakmayan Rojo olmalıydı. Ama bu iki isimde maçta yapması gerekenleri yaptı, sadece anlamasız şekilde isteksiz olan Belçika takımında Origi biraz sırıttı ve Lukaku ile değiştirildi.

Arjantin'i 1-0 öne geçiren gol anı (8' Higuain)

Topu ayağında tutmak üstüne kurulu bir oyunla sahaya çıktı Arjantin. Nitekim 8. dakikada Higuain sahneye çıktı. Turnuvada oynanan 4 maçta da adeta tatil amaçlı Brezilya'ya gelmiş havası veren Higuain bu maçta klasını ve kalitesini ortaya koydu. Sprinter bir forvet olmamasına rağmen 2. yarının başında orta sahadan ceza sahasına kadar topu sürüp maçı kopartacak golü atıyordu ki gol üst direğe takıldı. Kanatlara topu çekti, arkadaşlarına pozisyon hazırladı. Higuain turnuvanın maçını oynadı desem yeridir. Tabi ki bu oyunda Messi faktörü kaçınılmaz. Messi Arjantin'in kazandığı 1986 Dünya kupasında ki Maradona'ya dönüştü bu maçta. Adeta bir orta saha gibi çekildi geriye ve takımına "Ağabeylik" yaptı. İlk yarıda 3 nefis pas attı, ama arkadaşları Messi kadar olağanüstü değil tabi ki de.

Higuain'in 2. gol fırsatını kaçırdığı an

Belçika adına bu maçta anlaşılması zor şekilde isteksiz bir oyun vardı. Turnuva başından beri oyunuyla, taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmıştı. Bu maçta ne olduysa ilk 45 dakikada hiç bir şey yapmadılar desek yeridir. Defansta kademe namına hiç bir belirti yoktu. Takımın yıldızı Eden Hazard oyundan çıkana kadar kaleye tek şut dahi çekmedi. İkinci yarıda biraz kıpırdanma oldu ancak, kompak Arjantin savunması karşısında yapacak hiç bir şey bulamadılar.

Tüm futbol severler, Brezilya-Arjantin finalini bekliyor ve umuyorlar. Ben Almanya-Arjantin finalini umuyor ve bekliyorum. Bırakalım futbolcular işini yapsın, kader cilvesini çektirsin. Bizde 13 Temmuz akşamı koltuğumuza kurulup Dünya kupası finali seyretmenin buruk keyfini sürelim.

Arjantin 1990 yılından sonra tekrardan yarı finalde. Maradona'lı Arjantin 28 sene önce bu kupayı kaldırmayı başarmıştı. Bakalım Messi ve arkadaşları bu hayali gerçeğe dönüştürebilecekler mi?