Balıkçı Mehmet’in Beşiktaş’ı

Beşiktaş istekli görüntüsüyle ilk haftaları hatırlattı; “Gegenpress değil Balıkçı Mehmet’in Kara Kartal’ı!”

Meşhur hikayedir, biz yine de maçtan bahsetmeden önce yad edelim Beşiktaş’ın nasıl bugünkü lakabını aldığını…

1940-41 sezonunun son haftalarında Süleymaniye ile karşılaşan Baba Hakkı’lı, Şükrü Gülesin’li Beşiktaş rakibin üstüne kabus gibi çökmekte, farklı galip durumda olmasına rağmen hız kesmemektedir. Tribünden bir ses yükselir; “Haydi Kara Kartallar, hücum Kara Kartallar!” Takım hücum eder, goller arka arkaya gelir. Maç 6-0 biterken Beşiktaş kendisiyle özdeşleşecek lakabı bulmuş olur.

Balıkçı Mehmet’in o gün sahada gördüğü agresiflik Beşiktaş’ın karakteridir aslında ve çoğu maçta ortaya çıkar. İbrahim Üzülmez’in efsanevi Barcelona maçında Kapalı’nın önünden aldığı topu Gerard’ın solundan atıp sağından geçirişinde, bazı maçlarda sonuç alamasa da “Kartal gol,gol,gol!” tezahüratıyla birlikte rakip kaleyi sağlı sollu ablukaya aldığı maçlarda ortaya çıkan karakterdir bu. Bakmayın bugünlerde Almanya merkezli “gegenpressing” tanımlamasına, elbet işin sistematiği de vardır ama Beşiktaş’ın yoğun pres yaptığını görürseniz bunun kaynağı taktik tahtası değil kulüp genetiğidir, Balıkçı Mehmet tezahüratıdır.

Beşiktaş, Gaziantepspor karşısında böylesine yoğun bir presle başladığında takıma ligin ilk haftalarındaki enerjinin etki ettiğini görmek pek de zor değildi.  Gökhan “Asimetrik Robben” Töre’nin deliciliğini güzel bir asistle süsleyerek yolladığı topu “muhteşem kafasıylan” ağlara gönderen Olcay bir şeylerin değişmekte, düzelmekte olduğunu gösteriyordu.

“Muhteşem kafamla yapıştırdım!”

Viva Pedro ve parametrelerin adamı Dany

Alındığı günden beri eleştirilen, bir şekilde kulp takılmaya çalışılan Pedro Franco oynadıkça kalitesini belli etmeyi sürdürdü. Önder Özen’in katıldığı bir programda “Belki de Pedro’nun yanına bir stoper arıyoruzdur” cümlesinin blöf olmadığı ortaya çıktı. Evet, Pedro’nun yanına çabuk bir stoper aranıyordu ve Özen’in “bazı parametrelere uyan” stoper olarak tanımladığı Dany iyi tanıdığı sahada Kolombiyalı partneriyle bir iki pozisyon dışında sırıtmadı, ikinci golde yaptığı asistle de skora etki etti. Geçici bir çözüm için fena değil.

Veli’nin dönüşüyle çeşitlilik kazanan orta sahada Fernandes yerine takım savunmasına maksimum katkıyı sağlayacak Atiba’nın gelişi Beşiktaş’ın görüntüsünü tamamen değiştirdi. Trabzonspor karşısındaki halı saha görünümündeki kopuk orta saha nerede, rakibi sahanın her yerinde boğan takım nerede? Tabi geçen hafta yaptığı değişikliklerden sonra 3-0′lık maçın bile zora girdiğini gören Bilic’in bu sefer değişikliklerde nokta atışı yapması 2-1 sonrası bölümdeki kaos haricinde mutlak Beşiktaş kontrolünü sağladı. Jermaine Jones’un da gelişi Beşiktaş’ın Balıkçı Mehmet’in hayalindeki takıma dönüşme olasılığını arttıracak, ne de olsa Bilic de limanıyla ünlü bir şehrin çocuğu…