15 Ağustos 2015: Süper Lig Günlüğü

Dün Alınan Sonuçlar

Dün Alınan Sonuçlarından Ardından Oluşan Puan Durumu

Trabzonspor - Bursaspor: Ev sahibi adına sezonun 5. resmi olmasına rağmen, sezonun ikinci maçını oynayan bir deplasman takımına karşı daha derli-toplu bi' oyun oynaması gerekiyordu. Şans golü gelene kadar sadece oyunda üstün, topa sahip olmakla yetindiler. Trabzonspor'da Mehmet Ekici'nin olmayışı büyük bir eksik olarak göze çarpıyor. Geçen sezon ki muazzam oyununu bu sezonda sergilemesi beklerken, birden sakatlık Trabzon orta-sahasında krize neden olmuş gibi.
Ev sahibi ekibin ikinci devrenin başında yaptığı 2 değişiklikle temposunu pozisyonlara çevirmeye başardı. Şans unsuruyla golü bularak oyunu vermediler. Henüz tam hazır olamamakla birlikte, gol attıracak o oyuncu gelene kadar zorluk mutlaka çekecekler.
Geçen sezonun en verimli ekibi olan Bursaspor'da, ligin ilk maçında yapılan 3 değişikliğin de forvetten olması çok şaşırtıcı olmasa gerek bu denli yenilenmiş kadroda. Geçen sezon atılan 68 golün 61'in de ismi olan oyuncular bu maçta yoktular. O 7 golde adı olan Josue ise gene üstüne düşeni yapıp pozisyonlar yarattıysa da, bitirici eksikliği net şekilde göze çarpıyor. Şampiyon hoca Süper kupayı kaybederek başladığı sezona takım ruhunu ortaya koyarak oynatma peşinde. Kısa sürede yakalanacak uyumla, mucizeler hiç uzak kalamaz.
Kırılma anı: Trabzonspor'un ikinci devreye başlarken yaptığı değişiklikler.

Dün Oynanan Maçlardan Sonra Gol Krallığı 

Medipol Başakşehir - Antalyaspor: Ev sahibi adına hiçte iyi başlamayan bir sezon. Geçen sene lige çıkmış bir takım olsalar da, kendi hocaları ve iyi bir yapılanmayla güzel bir sezon geçirip, ligin en az gol yiyen takımı unvanıyla Avrupa'nın yolunu tutmuşlardı. Bu sene başında sansasyonel bir transfer gelmese de takım ruhuna katkı yapacak isimler ve Avrupa tecrübesi olan Bekir ve Emre transferiyle güzel bir takım oluştu. Ama şanssız bir AZ eşleşmesiyle Avrupa'ya 2 maçta veda eden Başakşehir, hala aklı Avrupa'da kalmış gibi. Lige hiç konsantre olamamışlar. Ligin yeni ekibi karşısında kendi sahasında hiçte tecrübeli bir Süper Lig takımı göremedik. Abdullah hocanın bir an önce takıma şok etkisi vermesi gerekli, aksi halde geçen sezon mumla aranır.
Lige daha başlamadan Eto'o transferiyle damga vuran Antalyaspor, lige de Eto'o'yla damga vuracak gibi. Kamerunlu yıldız takıma adeta saha içi bir başkan edasıyla hakim oluyor. Kaptanlık pazı-bandıyla sahada olan Eto'o, daha ilk maçından duble yapmayı başardı. Yusuf Şimşek, ilk Süper Lig sezonun da güzel işler peşinde. Pozitif bir oyunla sahadalar ve kritik noktalarda ki oyuncularıyla güzel işle peşinde. Doğru da yoldalar. 2 nokta transfer daha geleceği söyleniyor. Eğer ki o transferler de kadroya katılırsa, dün yendikleri Başakşehir'in geçen sezon yaptığı gibi, ilk Süper Lig senelerin de Avrupa hayali gerçek olabilir.
Kırılma anı: İkinci yarının başında Uğur Uçar'ın oyuna girerek, Eto'o'nun ikinci golünde (64. dakika) kademe hatası yaparak maçı Antalyaspor'a vermesi.

Sivasspor - Galatasaray: Ev sahibi ekibin geçen sezona nokta atış transferler yaparak başladığı bir sezon. Halen daha 1-2 eksiklikleri olduğu net şekilde belli, ki 2-0'lık skoru koruyamadılar. Elbette ki hakem hataları buna da etken oldu. Burak Yılmaz'ın attığı golde 24 cm önde olduğu açıklandı. Aynı şekilde Olcan Adın'ın 12. dakika da attığı ama ofsayt nedeniyle sayılmayan golde 12 cm geride olduğu anlaşıldı. Hakemler skora etki eden hatalar yapsalar da, Sivasspor 2. golden sonra oynadığı oyun tamamen hataydı. Belki ilk maçın günahı olmaz dediler önde olunca, belki de tamamen teknisel hatalar oldu denebilir, bence ikisi de. Hem Sergen hocanın 2. golden sonra oynattığı oyun, hem de oyuncuların, "Aman nasılsa 2-0 yaptık" anlayışı yüzünden Sivasspor adına iyi başlayıp kötü giden bir maça neden oldu. Sivasspor, bu sezon iyi işler yapabilir görüntüsü verdi. Yapılacak 1-2 nokta transferle daha da güçlenip, o eski Avrupalı günlerine dönebilir.
Galatasaray için rüya gibi olan 3 kupalı sezonun ardından gelen daha da zorlu yeni bir sezon. Transfer konusunda fazlaca eleştiri alan Hamza hocanın ilk 11'de ki Burak Yılmaz tercihi çok şaşırttı. Yanlış verilmiş bir karar. Burak Yılmaz gibi bir forvet varken, Olcan-Yasin-Sneijder-Podolski gibi bir forvet hattı, Galatasaray taraftarına küfür edercesine çıkarılmış bir forvet hattı. Kadro eksik, Melo'dan yoksun. Tabi ki, 32 yaşında ki Bilal Kısa'nın Galatasaray adına sahasının en çok koşanı olması da ona yöneltilen eleştirilere bir cevap niteliğin de ancak, Melo'nun oynadığından çok farklı bir sitili var ve bu takımın Melo'ya ihtiyacı olduğu çok aşikar. Bunun yanı sıra, ikinci devrede, Hamza hocanın, Carole ve Jose'ye formalarını giydirip giydirip çıkarması da çaresizliğin göstergesi durumunda. 2+1 transfer şart durumda, Sabri, Yasin ve olursa Burak'ı yedek kulübesi riski yaratacak oyuncular alınması gerekli ve acilen Melo'nun oyuna alıştırılması lazım. Şu anekdot çok önemli: 44. dakika da Podolski çalım denerken topu kaybetti. Podolski-Sneijder-Yasin-Olcan forvet hattı olduğu yere çakıldı kaldı, Sabri ve Selçuk yürürcesine geriye dönemeye çalıştılar, Burhan topu hızla ileriye taşıdı güzel de bir orta yaptı, eğer Batuhan golü yazabilseydi, Galatasaray için her şey bitebilirdi. Demem o ki, Hamza hoca yanlış taktiklerle oynarsa, kusura bakmasın ama geçen sezonun rüyası bu sene kabusa dönebilir.
Kırılma anı: Sneijder ilk yarıda sakatlanıp, ikinci yarıda yerini Burak Yılmaz'a bırakması.