Pages

9 Haziran 2014 Pazartesi

Grup: C


C grubunda Kolombiya, Yunanistan, Fildişi Sahilleri ve Japonya bulunuyor...

KOLOMBİYA

Colombia_footballGrup elemelerinde lider Arjantin’in sadece 2 puan gerisinde kalarak Brezilya biletini kapan Kolombiya, oynadığı yüksek tempolu futbolla beklentileri de yükseltti. Bu takımı durdurmak biraz zor olacak…



kolombiya kadro
Kaleciler: David Ospina (Nice), Faryd Mondragon (Deportivo Cali), Camilo Vargas (Independiente Santa Fe)
Savunmacılar: Mario Yepes (Atalanta), Cristian Zapata (AC Milan), Pablo Armero (West Ham United), Camilo Zuniga (Napoli), Santiago Arias (PSV Eindhoven), Eder Alvarez Balanta (River Plate), Carlos Valdes (San Lorenzo)
Orta sahalar: Fredy Guarin (Inter Milan), Juan Cuadrado (Fiorentina), Victor Ibarbo (Cagliari), James Rodriguez (Monaco), Abel Aguilar (Toulouse), Juan Quintero (Porto), Carlos Sanchez (Elche), Aldo Leao Ramirez (Morelia), Alexander Mejia (Atletico Nacional)
Forvetler: Jackson Martinez (Porto), Carlos Bacca (Sevilla), Teofilo Gutierrez (River Plate), Adrian Ramos (Hertha Berlin)

‘Los Cafeteros’ lakaplı ekip günümüz hücum futbolunu sahaya en iyi yansıtan takımların başında geliyor. Bunun yanında savunma bakımından da hiç de yabana atılacak durumda değiller. Serie A’da forma giyen iki stoperi Zapata ve Yepes ile formda kalecileri Ospina elemelerde sadece 13 gole izin verdi. Jose Pekerman bu hücumcu takımına 4-3-1-2 benzeri bir formasyon uyguluyor. Taktik zaman zaman 4-3-3, 4-1-1-3-1, 4-1-4-1 gibi saha içi dizilimleri alsa da temel olarak oyun orta alanda bulunan bir merkez oyuncu (ki bu genellikle James Rodriguez) vasıtasıyla savunmanın arkasına atılan toplarla sonuca ulaşmak üzerine kurulu. Oyuncularının hemen hemen hepsi ayağına hakim ve tekniği belirli bir seviyenin üzerinde oyuncular. Bu yönleriyle de ayağa pas yaparak özellikle 2. bölgeden çıkışlarda sıkıntı yaşamıyorlar. Hızlı hücumcularına savunmadan atılan uzun toplar da (bu konuda Bacca da Martinez de ideal isimler) kontratak sürelerini en aza indiriyor. Latin Amerika futbolunun son dönemde kırılan (her ne kadar Arjantin ve Brezilya hala bu ekolü sürdürse de) ‘naif’ oyun yapısına ters bir kadroları var. Hemen hemen her oyuncusu yoğun kas kütlesine sahip ve atletik fizikleri sayesinde hareketli futbola uyum sağlayabiliyorlar. Pekerman’ın takımının dikkat çeken bir diğer özelliği de temposunu 90 dakikaya yayabilmesi. Bu açıdan bakıldığında tempolu Avrupa takımlarına karşı veya uzatmaya gidebilecek maçlarda bir artıları heybelerinde hazır duruyor. Kanat oyuncularının hücum yönlerinin daha ağır basması buradan gelecek ataklarda tehlike yaratıyor. Bekler Pablo Armero ve Santiago Arias yeterli destek görmedikleri zaman baskıyı kaldırma konusunda sıkıntı yaşıyorlar ancak özellikle sağ bek Arias’ın hücum bindirmeleri dikkate değer. Forvet hattında ise hesapların değişeceği aşikar zira Pekerman’ın en büyük silahı Radamel Falcao’nun sakatlığı malum. Burada tecrübeli hoca Gutierrez ve Bacca/Jackson Martinez alternatiflerini deneyecektir. Takımın iskeletinde bulunan çift forvet sistemini bozması tamamen taşların yerinden oynamasına neden olur.

James-Rodriquez-sac-modeli-sac-stili-5Takımın yıldızı

Eğer Radamel Falcao, Monts Or Azergues maçında Soner Ertek tarafından sakatlanmasaydı buranın konuğu olacaktı ama kader… Konuğumuz yine Monaco’dan; James Rodriguez. 22 yaşındaki maestro, Kolombiya bir senfoni olsaydı o senfoninin şefi olmaya layıktı. Bu sezonu Fransa’da 10 gol ve 14 asist ile kapatan genç yıldız takımın özellikle ofans organizasyonlarını yöneten isim. Sağ içe kat etmeyi seven, topu ayağına aldığı anda gözleri forveti arayan Rodriguez’in duran toplardaki ustalığı da dikkat edilmesi gereken bir diğer özelliği. Son dönem merkez orta sahaların olmazsa olmazı; savunmanın arkasına paslar konusunda da 9/10’luk bir yeteneğe sahip. Savunma konusunda zaafları olsa da arkasındaki isimler bu açığını kapatıyor.
Santiago+Arias+jnglYC-WdFBmGözler onda
Sporting Lizbon’un henüz 18 yaşında keşfedip La Equidad’dan aldığı ardından da PSV’ye sattığı 22’lik sağ beke dikkat: Santiago Arias. 2006 Dünya Kupası’nı takip eden süreçte yaşanan futbol evriminin meyvelerinden olan fit, ince yapılı ayaklarına hakim bek tipine gayet uygun. Özellikle açık oynayan takımlara karşı kendini daha net gösterme fırsatı bulacaktır. Kademe yönünden henüz öğrenmesi gereken şeyler olmasına karşın özellikle topsuz ileri çıkışları ve hem önündeki kanat oyuncusu (ki bu çoğunlukla Cuadrado olacaktır) hem de yanındaki stoperle anlaşma konusundaki başarısı görülmeye değer. Riske girmekten kaçınan Arias, birçok Beşiktaşlının “o topu taça neden atmadın Serdar’ yakarışlarını Kolombiya halkına yaşatmayacak cinsten…  

21013Teknik direktör
Jose Pekerman’ı herkes 2006 Dünya Kupası’nda Arjantin’in Teknik direktörüyken Almanya maçına çıkardığı kadro ile hatırlar. Messi’yi o maçta yedek oturtan ve kupadan penaltılarla elenen Pekerman özellikle kariyerini genç oyuncular yetiştirme üzerine kurmuş bir isim. Arjantin’le talihsiz bir Dünya Kupası serüveni yaşayan Pekerman’ın maziyi unutturmak için önünde bir fırsat var. Hocanın futbol stili hücumcu, 90 dakika tempoya dayalı; Kolombiya bu iki özelliğe de yatkın. Orta sahanın defansif yönü ve sol kanatla ilgili özellikle son hazırlık maçlarında ilginç tercihleri oldu. Bunlar Dünya Kupası’nda ikinci bir hüsrana neden olabilir… Doğru kadro tercihleri yapmalı ve gruptaki rakiplerini iyi analiz etmeli. Yapabilir mi? Bu tecrübe ve potansiyel var…
YUNANİSTAN
yunanistan kapakTarihlerindeki en büyük başarıyı 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda şampiyon olarak elde eden Yunanistan’ın, bazı futbol otoriterleri tarafından özellikle oynadığı futbol sıkıcı bulunmuştu. Bu yorumlara rağmen Brezilya’dalar ve hedefleri sürprize imza atmak…

yunanistan kadro
Kaleciler: Panaglotis Glykos (PAOK), Stefanos Kapino (Panathinaikos), Orestis Karnezis (Granada).
Savunmacılar: Jose Holebas (Olympiacos), Giannis Maniatis (Olympiacos), Kostas Manolas (Olympiacos), Sokratis Papastathopoulos (Borussia Dortmund), Dimitris Siovas (Olympiacos), Vasilis Torosidis (Roma), Giorgios Tzavellas (PAOK), Loukas Vyntra (Levante).
Orta sahalar: Lazaros Christodoulopoulos (Bologna), Ioannis Fetfatzidis (Genoa), Giorgos Karagounis (Fulham), Kostas Katsouranis (PAOK), Panagiotis Kone (Bologna), Sotiris Ninis (PAOK), Andreas Samaris (Olympiacos), Panagiotis Tachtsidis (Torino), Alexandros Tziolis (Kayserispor).
Forvetler: Theofanis Gekas (Konyaspor), Kostas Mitroglou (Fulham), Dimitris Salpingidis (PAOK), Georgios Samaras (Celtic).
İlk bakışta 4-3-3 dizilişine uygun bir kadro yapısına sahip olan Yunanistan’ın en önemli avantajı rakibe göre dizilişte esneklik gösterebilmesi. 4-4-1-1, 4-2-3-1 ya da 4-4-2… Amaç kompakt bir oyun oynamak ise Yunanistan bu formasyonların hepsini kolayca uygulayabilecek bir kadroya sahip. Yunanistan’ın Brezilya kafilesindeki en önemli eksiği ise şüphesiz genç savunmacı Kyriakos Papadopoulos olacak. Tandemde Dimitris Siovas ve Sokratis Papastathopoulos’a da büyük iş düşüyor. Beklerde ise muhtemelen Vasilis Torosidis ve Jose Holebas yer alacak. Orta sahada Fernando Santos sıkıntı yaşayabilir. Sebebi 37 yaşındaki kaptan Karagounis ve takımın bir diğer önemli ismi Kostas Katsouranis’in ilerleyen yaşları nedeniyle yaşayabilecekleri kondisyon sorunu. Yunanistan’ın orta sahadaki diğer alternatifleri ise Tziolis ve Maniatis. Forvet hattında ise fark yaratacak olan en azından fark yaratması beklenen isim Kostas Mitroglou. Onu destekleyen isimler ise Dimitris Salpingidis ve Giorgos Samaras olacak. 2004’te kazandıkları Avrupa şampiyonluğu referansıyla Brezilya’ya gelen Yunanistan’ın 10 sene önceki gibi bir sürpriz yapması zor da olsa en azından üst turları hayal ettikleri aşikar.
kostas mitroglouTakımın yıldızı
Olympiacos formasıyla ligde ve özellikle Şampiyonlar Ligi’nde sergilediği performansla dikkatleri üzerine çeken Kostas Mitroglou bu başarısını geçtiğimiz sezonun devre arasında Premier League gibi zorlu bir serüvenle taçlandırdı. Ancak 15 milyon euro karşılığında Londra temsilcisi Fulham’a transfer olan Mitroglou, ligin ikinci yarısında Fulham formasını sadece 3 kez giyebildi. Her ne kadar parlak bir sezon geçirmemiş olsa da, 2014 Dünya Kupası elemelerinde oynadığı 10 maçta attığı 5 gol ile Yunanistan’ın Brezilya’da en önemli kozu olacak. Aksi bir durum yaşamaz (sakatlık gibi) ve iz bırakacak bir performans sergilerse Avrupa’nın büyük takımlarına transfer olması yüksek ihtimal…
Georgios KaragounisGözler onda
34’ünde Premier League’e transfer olan ve iki yıl top koşturan, 120’den fazla defa milli formayı giyen veteran yıldız tıpkı 2004’te olduğu gibi Brezilya’da oynanacak Dünya Kupası’nda da takımı için her şeyini vermeye hazır. Evet bahsettiğimiz isim Yunanistan’ın en büyük futbolcularından biri olan Georgos Karagounis. Onun için Euro 2004 zaferinin baş mimarı dersek yanlış olmaz sanırım. Her ne kadar eski gücü ve kuvvetinde olmasa da özellikle duran toplardaki ustalığı ve mermi gibi çektiği şutlar halen hafızalarda. Üstelik bu özelliklerinden hiçbir şey kaybetmemiş durumda. Kolunda kaptanlık pazubandı ve 10 numaralı forması ile turnuvada Yunanistan için savaşmaya hazır.
Fernando SantosTeknik direktör
Otto Rehhagel’in Yunanistan’a aşıladığı felsefeyi bozmayıp Euro 2012’de takımını çeyrek finale kadar çıkaran Portekizli teknik adam Fernando Santos’un şimdiki hedefi ise Yunanistan’nın Dünya Kupası tarihinde ilk kez grup aşamasını geçip daha da ilerleyebilmesini sağlamak. Santos, başarılı olmaları için performanslarının yüzde yüzünü vermeleri gerektiğini söylüyor. Oynattığı futbol bir kesim tarafından sevilmese de bu anlayışın artık Yunanistan ile bütünleştiğini kabul etmeleri gerek. Gruptan çıkmaları durumunda ise “ Sürekli defans yapıyorlar “ yorumları yeniden zikredilecektir. Her takımın futbol mantalitesi farklı. Bu nedenle herkesin Total futbol oynama gibi bir zorunluluğu da yok…
FİLDİŞİ SAHİLLERİ
cea502d07bf83a47dd76738105c0ebf8-img1Tek tek ele alındığında oldukça yetenekli isimlerden oluşan Fildişi Sahili’nin dünya çapındaki tecrübeli isimleri son kez sahne alacak...


fildişi kadro
Kaleciler: Boubacar Barry (Lokeren), Sylvain Gbohouo (Sewe Sport), Sayouba Mande (Stabaek)
Savunmacılar: Jean-Daniel Akpa Akpro (Toulouse), Serge Aurier (Toulouse), Souleyman Bamba (Trabzonspor), Arthur Boka (VfB Stuttgart), Viera Diarrassouba (Caykur Rizespor), Constant Djakpa (Eintracht Frankfurt), Kolo Toure (Liverpool), Didier Zokora (Trabzonspor)
Orta sahalar: Geoffroy Serey Die (Basel), Ismael Diomande (St Etienne), Max Gradel (St Etienne), Cheick Tiote (Newcastle United), Yaya Toure (Manchester City)
Forvetler: Mathis Bolly (Fortuna Dusseldorf), Wilfried Bony (Swansea City), Didier Drogba (Galatasaray), Gervinho (AS Roma), Salomon Kalou (Lille), Giovanni Sio (Basel), Didier Ya Konan (Hannover 96)
Altın jenerasyonun kuvvetle muhtemelen son Dünya Kupası. Senegal’ı zor da olsa eleyip kupaya arka arkaya 3. kez katılmaya hak kazandılar.
Avrupa’da oynayan tecrübeli isimler bu takımın en güçlü bölgesini oluşturuyor. Beyin kuşkusuz Yaya Toure. 4-2-3-1’e benzer bir dizilişle sahaya yayılıyorlar. Gervinho, Kalou ve Max Gradel kenarlardaki ilk tercihler. Göbekte Yaya Toure’nin arkasında oynayan Gosso ve Romaric kadroya alınmadı. Eleme maçlarında oynayan Tiote ve Basel’de iyi bir sezon geçiren Serey Die’yi defansın önünde göreceğiz. Takımın ilk stratejisi topu orta sahada hızlı çevirip kenarlardan kaleye gitmek. İkinci tercih ise Drogba’ya uzun atıp düşen topları kovalamak. Y.Toure, K.Toure, Drogba ve Zokora gibi çok tecrübeli isimlere sahip olmaları Fildişi’ne saha içinde önemli bir artı kazandırıyor. Bireysel yetenek de hiç yadırganmayacak kadar fazla. Takımın boyu da oldukça iyi. Duran toplar Fildişi için büyük bir silah. Önemli isimlere sahip olmalarına rağmen skora göre çabuk dağılabiliyorlar. Çok fazla yerden oynayan takımlara karşı zaafları Fas maçlarında gözle görülür bir şekilde ortaya çıkmıştı.
yayatoure_1657861cTakımın yıldızı
Dünyanın en iyi oyuncuları arasında gösterilen Yaya Toure, takımın en büyük yıldızı kategorisi için yaşından ve formundan dolayı Didier Drogba’nın bir tık önünde. Her ne kadar ulusal takımla çok iyi performans gösteremese de sahadaki takım onun ekstralarını arayacak. Bir sonraki Dünya Kupası’nda 36 yaşına gelecek olması da onu ateşleyecek bir diğer etken.
didier-drogba-Cote-dIvoire-001Gözler onda
Dünya futboluna ve Fildişi Sahili toplumsal tarihine bambaşka bir ivme kazandırmış evrensel figür Didier Drogba. Son Dünya Kupası’nı hatta ekstrem bir transfer yapmazsa son maçlarını oynayacak. Hocalar değişse de Drogba’nın takımı ve ülkesi üzerindeki otoritesini kıracak herhangi bir faktör bulunmuyor. Form durumu sıkıntılı da olsa Didier Drogba’nın ne denli özel bir oyuncu olduğunu biliyoruz.
105090Teknik direktör
Francis Zahoui’nin 2012 Afrika Uluslar Kupası finalinde Zambiya’ya kaybetmesinden sonra göreve getirildi Sabri Lamouchi. İlk antrenörlük deneyiminde, 2013 Afrika Uluslar Kupası hezimetinden sonraki son şansını değerlendirecek. Eğer Senegal maçının son dakikalarında kalelerinde bir gol görseydiler muhtemelen Tunuslu teknik adam Dünya Kupası’nı evinde izleyecekti. Dünyanın en iyi forvet oyuncularından biri olan Doumbia’yı da kadroya almaması futbol için skandal kararlardan biri gibi gözüküyor. 42 yaşında ve turnuvanın en genç hocası. Üzerindeki baskı büyük. Kolombiya, Yunanistan ve Japonya gibi teknik gücü yüksek takımlara karşı ne oynatacağı, nasıl oynatacağı hayati önem taşıyor.
.
JAPONYA


japonya kapakAvustralya’nın bir önceki çalıştırıcısı Osieck’e göre ‘tarihteki en iyi Japonya’, bu kez son 16’dan ötesine geçebilecek mi?

Dünya Kupası bileti alan ilk ülke olan Japonya’da, beklenti ikinci turu görmek. Göreve geldiğinde, “Esnek taktikler ve hücum setleri üzerine öğretmek istediklerim var.”diyen kurt hoca Zaccheroni, aklındakileri büyük ölçüde aktarmayı başardı. Avrupa’da oynayan oyuncuları ve J-League’dekilerle başarılı bir denge kuran Japonya, üçüncü bölgede seri, kısa paslaşmalarla gol arayan bir takım. Hücum setlerinde iki ofansif beki çok aktif olarak kullanıyorlar ve golle sonlanan ani pas sekansları çoğu zaman buradan başlıyor. Kanadı kullanan iki oyuncuya, sürekli kanatlara açılan merkez oyun kurucu Honda ve bazı zamanlarda bir dördüncüsü daha yaklaşıyor ve bunun gibi, dar alanlarda rakipten daha fazla olmayı başararak kısa ve dikine oynamaya çalışıyorlar. Japonya’nın bu ‘merkezi’ oyun stilinde, beklerin sürekli bindirmeleri; gerek oyunu genişletme, gerekse de rakip savunmayı şaşırtma açısından hayati önem taşıyor. Ve yine böyle anlarda,Kagawa’nın soldan içeri kıvrılıp denediği uzaktan şutlar, kilidi açmada değerli bir silah olabilir.


japonya kadro
Kaleciler: Eiji Kawashima (Standard Liege), Shusaku Nishikawa (Urawa Reds), Shuichi Gonda (FC Tokyo)
Savunmacılar: Masahiko Inoha (Jubilo Iwata), Yasuyuki Konno (Gamba Osaka), Yuto Nagatomo (Inter Milan), Masato Morishige (FC Tokyo), Atsuto Uchida (Schalke), Maya Yoshida (Southampton), Hiroki Sakai (Hannover), Gotoku Sakai (Stuttgart)
Orta sahalar: Yasuhito Endo (Gamba Osaka), Makoto Hasebe (Nuremberg), Toshihiro Aoyama (Sanfrecce Hiroshima), Hotaru Yamaguchi (Cerezo Osaka)
Forvetler: Keisuke Honda (AC Milan), Yoshito Okubo (Kawasaki Frontale), Shinji Okazaki (Mainz), Shinji Kagawa (Manchester United), Hiroshi Kiyotake (Nuremberg), Yoichiro Kakitani (Cerezo Osaka), Manabu Saito (Yokohama F Marinos), Yuya Osako (1860 Münih)

Keisuke Honda
Takımın yıldızı

Keisuke Honda, takımın tartışmasız en önemli oyuncusu. Sürekli hareket hâlinde ve onu bazen oyun kurulumunda geriye top almaya gelirken, bazen kanatları çoklarken, bazen de ceza sahasındaki öldürücü son pası atarken görebiliyorsunuz. Eğer oyunu hiç beklenmedik bir anda değiştirecek biri varsa o da Honda ve eşsiz topa vuruş tekniğiyle, Japonya’nın kullandığı her serbest vuruşu önemli bir gol pozisyonuna dönüştürebilir. Honda, Japonya’nın akışkan futbolunun en önemli, vazgeçilmez unsuru ve takımın hücum gücünü başlı başına birkaç kat yukarıya çekiyor. Fakat çok da iyi bir sezon geçirmedi ve form durumu soru işareti yaratabilir.
Shinji KagawaGözler onda
Japonya Milli Takımı’nın en formda oyuncusu, bu sezon Mainz formasıyla Bundesliga’da 15 gol atan Shinji Okazaki’ydi; lakin gözler kuşkusuz ki Shinji Kagawa’ya çevrili olacak. Manchester United’a transfer olduğu günden bu yana fazla forma şansı bulamayan ve gıyabında parodi twitter hesapları açılan Kagawa, Honda’nın ardından ‘fark yaratabilecek’ ikinci en önemli oyuncu olarak gözüküyor ve soldan dahil olduğu setler, Japonya için fazlasıyla değerli. Jürgen Klopp, Manchester United’da sol kanada hapsolmasını ‘kalbi kırık’ bir şekilde izlediğini söylerken, onu dünyadaki en iyi oyunculardan biri olarak tanımlıyordu. Shinji’ye milli takımda da merkez rolü yok.
albeto ZaccheroniTeknik direktör
Milan’la Scudetto’yu kazandığı günler geride kalmışken, ilk kez bir milli takım çalıştıracaktı Zac. Beklentilerin çok üzerine çıktı ve hiç de ‘herhangi bir yabancı’ olmadı. Hatta bir keresinde, kendini ‘yarı yarıya Japon’ olarak tanımlıyordu. 61 yaşındaki hoca, kuşkusuz Japon halkı tarafından da fazlasıyla seviliyor ve herkes, çıkıştaki Japon futboluna yeni bir yön verdiği konusunda hemfikir. 3-4-3 dizilimiyle bilinen Alberto Zaccheroni, bundan da vazgeçti, ve belki de Kagawa ve Honda’yı bir arada oynatabilmek için olacak, 4-2-3-1 ile yola devam ediyor. “İnanıyorum ki, Japon oyuncular kendilerinden daha [fiziksel olarak] güçlü Avrupalılar ve Amerikalılar karşısında, o kendilerine has tekniklerini göstererek üstün gelecekler.”

0 yorum:

Yorum Gönder