Pages

29 Ekim 2014 Çarşamba

Avrupa’da Churchill’den sonra aklını en iyi kullanan adam: Zarra

Lionel Messi rekorları kırmaya devam ededursun bu sayade unutulmaya yüz tutan efsaneleri de anmış oluyoruz. İspanya futbolunun gelmiş geçmiş en golcü isimlerinden Telmo Zarra’yı analım.
“Artık biraz olsun futbol oynamayı öğrendiğime göre futbolu bırakabilirim” Telmo Zarra, 1956

Futbolu sevdiren, milyonlarca insanın takip etmesini sağlayan efsanelerle doludur bu oyunun tarihi. Konu İspanyol futboluna geldiği zaman ise genellikle bu futbolcuların ya Barcelona ya da Real Madrid forması giydiği, diğer efsanelerin ise arka planda kaldığı görülür. İşte bunlardan biri de, Messi’nin La Liga’nın gelmiş geçmiş en golcü oyuncu unvanını eline geçirmek üzere olmasından dolayı gündeme gelen Telmo Zarra. Hayatını Athletic’e adamış, halen La Liga ve Athletic tarihinin en çok gol atan, İspanya Milli Takımında gol/maç oranı en yüksek olan fakat Real Madrid-Barcelona rekabeti dolayısıyla İspanya hatta Bask Bölgesi dışında hak ettiği değeri görememiş efsanelerden biridir Zarra.
Zarra, 21 Ocak 1921′de 10 çocuklu bir ailenin yedinci çocuğu olarak Vizcaya’da dünyaya gelir. Hemen hemen bütün çocuklar gibi sokak aralarında başlar futbol oynamaya. İç savaş sonrası İspanya’da savaşın getirdiği sefaletten dolayı birçok kez evlerde, çocukların kendi imkânlarıyla yaptığı toplarla sokak aralarında futbol oynarlar ve bunun faydasını kariyeri boyunca görecektir Zarra.
O dönem La Liga takımlarından Guecho’da oynayan en büyük abisi Tomás Zarra -İç savaşta ölmüştür – ve Domingo Zarra’dan etkilenerek -ailesinin ‘bir ailede 2 futbolcu yeter’ demesine rağmen- Asua ‘daki amatör takımlarda futbol oynamaya başlar. Burada dikkatleri çeken Zarra’ya ilk profesyonel kontratı 1939′da Liga Segunda kulüplerinden Erandio teklif eder. Zarralı Erandio o sezon tarihinin en iyi performansını göstererek Liga Segunda’yı altıncı sırada bitirir (kulüp halen bu derecesinin üzerine çıkamamıştır). Sezon sonunda ise Bask Bölgesi’nin en büyük kulübü Athletic Club’a transfer olur.

Zarra, Athletic’da öyle bir başlangıç yapar ki adını tarihe kazıyacağının işaretini verir resmen. Valencia’ya karşı oynanan ligin ilk maçında ilki henüz 17’nci dakikada olmak üzere takımının iki golünü birden atar. Sezonun geri kalanında ortalama bir performans gösterir fakat Athletic, La Liga’yı Atletico Aviacion’un (Atletico Madrid) arkasından ikinci sırada tamamlar. Iriondo, Zarra, Panizo ve Gaínza’nın başı çektiği gençlerden kurulu bir nesille savaş sonrası çoğu takımın problemlerle uğraşmasını da değerlendirerek ligin en önemli takımlarından birine dönüşürler. 1941/42 sezonunda Zarra askerlik yaptığı için futboldan uzak kalır. Sezon sonunda takıma döner ve sadece Barcelona’ya kaybedilen Copa del Generalissimo finalinde forma giyebilir. Fakat dönüşü muhteşem olmamıştır; uzatma dakikalarında kaleci ile karşı karşıya pozisyonda golü atamaz, dönen pozisyonda da Barcelona golü bulunca kupa Katalan ekibinin olur.

Gol krallığına ambargo

Zarra'nın bir dönem gollerini sıraladığı kramponu
1942/43 sezonu ise hem Athletic tarihinin hem de Zarra’nın en önemli sezonlarından biri olur. Bilbao, La Liga ve Copa del Generalissimo’yu kazanıp duble yaparken bu kupaların kazanılmasında en kritik goller Zarra’dan gelir. Finalde Real Madrid ile oynanan maçın uzatma anlarında attığı golle adeta bir önceki sezonun acısını da çıkarmıştır.

1943/44 sezonunun büyük bir bölümünü sakatlık yüzünden kaçıran Zarra, 1944/45′den itibaren Pichichi’ye ve İspanya futboluna ambargo koymaya başlar. Athletic sezonu altıncı tamamlar fakat Zarra 26 maçta 19 gol atarak hem bütün dikkatleri çeker hem de gol krallığına ulaşır. Hatta gösterdiği performansından dolayı Zarra, 11 Mart 1945 tarihinde Lizbon’da Portekiz’e karşı oynanan hazırlık maçında ilk defa İspanya Milli Takımı’nın formasını giyer. 1945/46 sezonunda ise Athletic sezonu şampiyon Sevilla’nın 3 puan arkasında üçüncü bitirirken Zarra 26 maçta 24 gol atarak bir kez daha gol krallığına ulaşır. 1946/47 sezonunda ise Zarra tam 34 gol birden atarak gol krallığı unvanını üçüncü kez üst üste kazanır.
1947/48 ve 1948/49 sezonlarında Zarra performans olarak önceki 3 sezona göre daha düşük bir performans gösterir ve bunun sonucunda Athletic her iki sezonda da La Liga’yı altıncı olarak tamamlar fakat 1950 Dünya Kupası öncesi Zarra kariyerinde tekrar zirve görür. Sezonu 25 gol ile gol kralı olarak kapatır. Sezonun tamamlamasının ardından Portekiz ile oynanan Dünya Kupası elemelerinde 1′i deplasmanda olmak üzere 3 gol atar ve İspanya’nın Dünya Kupası biletini almasında büyük rol oynar. Eleme maçlarının ardından oynanan Copa del Generalissimo finalinde 3′ü uzatma anlarında olmak üzere Valladolid’e tam 4 gol atarak halen kırılamayan bir rekorun altına imzasını atar.
İspanya Milli takımında Zarra
Brezilya’da oynanan Dünya Kupası ise Telmo Zarra ismini tüm dünyanın tanımasına yol açar. İspanya, B grubunda Şili, Amerika ve İngiltere ile eşleşirken ilk iki maçta Şili ve Amerika karşısında 1′er gol atarak takımının kazanmasında büyük rol oynar. Grubun son ve en kritik maçı ise İngiltere ve İspanya arasındadır (Grup liderleri statüye göre final grubuna kalacaktır). İngilizlerin final grubuna yükselebilmesi için İspanya’yı yenmesi gerekir fakat maç Zarra’nın attığı golle 1-0 sonuçlanır ve İspanya son 4 takım arasına adını yazdırır. O gol için İspanya’nın Halit Kıvanç’ı Matías Prats Cañete “Bir nesil için mutluluğun anlamı olan gol” diyecektir.
Dünya Kupası’ndan sonraki sezonda Zarra, La Liga’da 38 gol atarak yıllar sonra Hugo Sanchez, C. Ronaldo ve Lionel Messi tarafından kırılacak olan rekorun altına imza atar. Bu sezonun sonunda Zarra, İsveç’e karşı son kez milli formayı giyerken bütün Stockholm sokakları “Avrupa’da Churchill’den Sonra Aklını En İyi Kullanan İnsan – Telmo Zarra” afişleri ile doludur.
Zarra, bir sonraki sezon kasımda oynanan Atletico Madrid maçında sakatlanıp sezonu kapatır. Zaten o dönem de Athletic için “Bir neslin düşüşü” olarak tanımlanır.  La Liga’daki sondan bir önceki sezonu olan 1952/53’te, herkes Zarra için artık eskisi gibi değil derken, 24 gol atarak altıncı ve son kez Pichichi’yi kazanarak halen kırılamayan bir rekora sahip olur. 1953/54’te ise ne Zarra ne de yol arkadaşları Iriondo, Zarra, Panizo ve Gaínza eski performanslarının yanına bile yaklaşamaz. Hatta Bilbao halkı o sezon için “Tanrıların batışı” bile der. Takımın gediklilerinin yerlerini Arteche, Marcaida, Arieta ve Uribe gibi isimler almıştır. Ulusal Spor Delegasyonu’ndan General Moscardo, 23 Kasım 1953’da federasyondan Zarra için özel bir maç düzenletir. İspanya’nın o dönem için birçoklarınca gelmiş geçmiş en iyisi olan Zarra için düzenlenecek maç İspanyol futbolunun da önemli günlerinden biridir. Takımlardan biri, Zarra’nın da yer aldığı, Merkez-Kuzey isminde olup; Carmelo; Martín, Lesmes I, Lesmes II; Muñoz, Garay; Atienza, Coque, Zarra, Di Stéfano ve Gaínza’dan oluşur. Eizaguirre, Venancio, Mújica ve Panizo’da oyuna girenler arasındadır. Levante-Katalonya’da ise Domingo; Argilés, Biosca, Segarra; Pasieguito, Puchades; Basora, Wilkes, Kubala, César ve Manchón’dan oluşur. Bosch ile Marcet de sonradan oyuna giren isimler olur. Di Stefano, Kubala, Muñoz, Gaínza, Basora ve Cesar başta olmak üzere dönemin, belki de İspanya tarihinin en iyileri Zarra için bir araya gelmiştir. Maçın oynandığı Chamartin (şimdiki Santiago Bernabeu) girişinde 80 bin kişiye Zarra için bestelenen şarkının sözlerin bulunduğu kağıtlar verilir ve oyuncular sahaya çıkarken hep bir ağızdan söylenir. Nakarat ise şöyledir;
Keyifle şarkıyı söyleyelim/ Bu acayip figüre / Bağıralım; çok yaşa Munguía! / Zarra, Zarra, Zarra!
Zarra’nın ekibi maçı 4-3 alır. Ee, tabi Zarra da boş geçmez; golünü atar. Maçın geliri olan 823 bin pesata da -o dönem için bir servet- Zarra’ya bırakılır. Zarra, 1955′te Athletic’ten ayrılır ve sırasıyla Liga Adelante’de mücadele eden Bask kulüpleri Indautxu ve Barakaldo’da birer sezon forma giydikten sonra futbolu bırakır.

Son olarak 17 Ağustos 1997′de Bilbao formasıyla kendi adına düzenlenen jübile maçında San Mames çimlerine ayak basar Zarra. Bilbao, La Liga karması ile oynarken Laszlo Kubala, Alfredo Di Stefano ve Jose Maguregui gibi efsaneler yine yanlız bırakmaz Zarra’yı. 23 Şubat 2006′da ise 86 yaşında geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda eder Zarra. O hafta Zarra’nın anısına San Mames, Anoeta, Camp Nou, Bernabeu, Ramon Sanchez Pizjuan, Chapin, Lasesarre’de efsanenin anısına maçlardan önce 1 dakikalık saygı duruşu yapılır. Bu saygı duruşlarının tamamı kulüplerin inisiyatifleriyle gerçekleştirilir.
Kariyerini tamamladığında ardında La Liga’da 278 maçta atıığı 252 gol, Copa del Generalissimo’da attığı 81 gol, 6 Gol Krallığı, İspanya formasıyla maç başına 1 gol oranı, La Liga’da bir sezonda (1950/51) ulaşılan 1.375′lik gol oranı (Sadece Bata, Priden, Isidoro Langara ve Lionel Messi dörtlüsünün arkasında), Copa del Generalissimo (Copa del Rey) finalinde bir maçta attığı 4 gol gibi halen kırılamayan rekorlar bırakır. İşte böyle bir efsane Telmo Zarra. İspanya’da milli takım, kupa ve ligdeki bir çok rekoru halen kırılamamasına rağmen ölümünün ardından birkaç kulübün bireysel kararıyla ölümüne saygı duruşu düzenlenen, Lionel Messi sayesinde tekrar hatırladığımız bir efsane…

0 yorum:

Yorum Gönder